Translation glossary: EN -> TR

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 201-250 of 85,380
« Prev Next »
 
abalienationdelilik 
English to Turkish
abalonei., zool. abalon (bir deniz kabuklusu), Haliotis. 
English to Turkish
abandonvazgeçmek 
English to Turkish
abandon 1f. 1. terketmek, bırakmak: Don´t abandon me here! Beni burada bırakma! He abandoned shamanism and became a Muslim. Şamanizmi bırakıp Müslüman oldu. 2. 
English to Turkish
abandon 2i. 1. kendini (bir şeye) kaptırma, kapılma, kendini bırakma. 2. coşku. 
English to Turkish
abandon hopeümidi kesmek. 
English to Turkish
abandon o.s. tokendini (bir şeye) kaptırmak/vermek: She abandoned herself to the music. Kendini müziğe kaptırdı. You´ve abandoned yourself to drink. Kendini içkiye 
English to Turkish
abandon shipgemiyi terketmek. 
English to Turkish
abandoneds. 1. terkedilmiş, bırakılmış, metruk. 2. coşkulu, coşkun. 3. ahlaksız; utanmaz. 
English to Turkish
abandoned connectionyarıda kalan bağlantı 
English to Turkish
abandonmenti. 1. terk, bırakma. 2. bak. abandon 2. 
English to Turkish
abandumcerme 
English to Turkish
abapicaltepenin ters tarafında 
English to Turkish
abarognosisağırlık hisinin kaybolması 
English to Turkish
abarthrosisdiartroz 
English to Turkish
abarticulareklem dışında 
English to Turkish
abarticulationçıkık 
English to Turkish
abasef. -in kibrini kırmak; alçaltmak. 
English to Turkish
abase o.s.kendini alçaltmak. 
English to Turkish
abasementi. (-in) kibrini kırma; alçaltma. 
English to Turkish
abashf. utandırmak, -in gururunu incitmek. 
English to Turkish
abasheds. utandırılmış, gururu incitilmiş. 
English to Turkish
abashedlyz. utanarak, gururu incitilmiş bir halde. 
English to Turkish
abasiabir tür akıl veya beden hastalığı 
English to Turkish
abasicyürüyemeyen 
English to Turkish
abatef. 1. azalmak; hafiflemek: The wind had abated. Rüzgâr hafiflemişti. 2. azaltmak; hafifletmek: This will abate the fever. Bu ateşi düşürür. 
English to Turkish
abatementhafifleme 
English to Turkish
abatementi. 1. azalma; indirilme; hafifleme. 2. azaltma; indirme; hafifletme. 
English to Turkish
abaticyürüyemeyen 
English to Turkish
abattoiri., İng. mezbaha, kesimevi. 
English to Turkish
abaxialeksen dışı 
English to Turkish
abbessi. (kadınlar manastırında) baş rahibe. 
English to Turkish
abbeyi. manastır. 
English to Turkish
abboti. (erkekler manastırında) başkan, başkeşiş. 
English to Turkish
abbrkıs. 1. abbreviation kıs. (kısaltma). 2. abbreviated kıs. (kısaltılmış). 
English to Turkish
abbreviatef. kısaltmak. 
English to Turkish
abbreviatekısaltmak 
English to Turkish
abbreviated address callingkısa numarayla arama 
English to Turkish
abbreviationi. 1. kısaltma, bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli. 2. kısaltma, kısaltma işi. 
English to Turkish
abbreviationkısaltma 
English to Turkish
ABCsi., çoğ., k. dili, bak. ABC´s. 
English to Turkish
ABC´si., çoğ., k. dili 1. abece, alfabe. 2. abece, alfabe, bir işin en önemli bilgileri: He still hasn´t learned the ABC´s of the job. İşin abecesini hâlâ 
English to Turkish
abdicatef. 1. (kral/kraliçe) tahttan çekilmek, tacını ve tahtını terketmek; yüksek bir mevkiden çekilmek. 2. (kral/kraliçe) (tahttan) çekilmek, (tacını ve tah 
English to Turkish
abdicationi. 1. tahttan çekilme, tacını ve tahtını terketme; yüksek bir mevkiden çekilme. 2. (tahttan) çekilme; (yüksek bir mevkiden) çekilme. 3. (sorumluluktan 
English to Turkish
abdomeni., anat. 1. karın. 2. (böcek gövdesinde) karın. 
English to Turkish
abdomenkarın 
English to Turkish
abdominalkarınsal 
English to Turkish
abdominals., anat. 1. karna ait. 2. (böcek gövdesindeki) karna ait. 
English to Turkish
abdominal aortaabdominal aort 
English to Turkish
abdominal cavitykarın boşluğu. 
English to Turkish
« Prev Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Term search
  • Jobs
  • Forums
  • Multiple search