Translation glossary: EN -> TR

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 85,101-85,150 of 85,380
« Prev Next »
 
Yanki., İng., k. dili Amerikalı. s., İng., k. dili 1. Amerikalı. 2. Amerikan. 
angielski > turecki
yank s.o. out ofk. dili birini (bir yerden) alıvermek/çıkarıvermek. 
angielski > turecki
yank s.t. out ofk. dili bir şeyi -den kapmak/çekivermek. 
angielski > turecki
Yankeei., k. dili 1. Amerikalı. 2. Amerika Birleşik Devletlerinin kuzey eyaletlerinde doğup büyüyen/yaşayan biri, kuzeyli. s., k. dili 1. Amerikalı. 2. Amer 
angielski > turecki
yapf. (--ped, --ping) (ufak köpek) (kesik ve tiz bir sesle) havlamak. i. kesik ve tiz bir havlama. 
angielski > turecki
yard 1i. 1. yarda. 2. den. seren. 
angielski > turecki
yard 2i. 1. (binaya ait) bahçe. 2. İng. avlu. 
angielski > turecki
yard saleevin bahçesinde yapılan istenmeyen eşya satışı. 
angielski > turecki
yardsticki. 1. bir yarda uzunluğundaki ölçü aracı. 2. ölçü, ölçüt, mihenk, denektaşı, miyar. 
angielski > turecki
yarni. 1. yün ipliği. 2. tekstil iplik. 3. k. dili (uydurulmuş) hikâye. 
angielski > turecki
yarrowi., bot. civanperçemi. 
angielski > turecki
yawnf. 1. esnemek. 2. derin bir çukur gibi bir boşluk/açıklık bulunmak/belirmek/açılmak: If he hadn´t stopped right then, he wouldn´t have seen the chasm 
angielski > turecki
yawpf. bağırmak. i. bağırtı, bağırma, bağırış. 
angielski > turecki
yawsi., tıb. piyan. 
angielski > turecki
ydkıs. yard. 
angielski > turecki
yeaünlem Yaşa!/Ole!: Yea, Galatasaray! Cim bom bom! 
angielski > turecki
yeahz., k. dili evet. 
angielski > turecki
yeari. yıl, sene. 
angielski > turecki
yearyıl 
angielski > turecki
YearYıl 
angielski > turecki
year in year outher yıl; yıllar yılı. 
angielski > turecki
year-rounds. bütün yıl devam eden. 
angielski > turecki
year-to-date (YTD)yıl başından bugüne 
angielski > turecki
yearbooki. yıllık. 
angielski > turecki
yearlingi. bir yaşında hayvan yavrusu. 
angielski > turecki
yearlongs. yıl boyunca devam eden. 
angielski > turecki
yearlys. yılda bir olan, yıllık, senelik. z. yılda bir. 
angielski > turecki
yearnf. çok arzu etmek. 
angielski > turecki
yearningi. arzu. 
angielski > turecki
yeasti. maya. 
angielski > turecki
yeastmaya 
angielski > turecki
yellf. bağırmak; nara atmak. i. bağırma, bağırış; nara. 
angielski > turecki
yellows. 1. sarı, sarı renkli. 2. k. dili ödlek, korkak. i. 1. sarı, sarı renk. 2. yumurta sarısı. f. sararmak; sarartmak. 
angielski > turecki
yellow brasssarı pirinç 
angielski > turecki
yellow feversarıhumma. 
angielski > turecki
yellow jacketzool. gövdesi sarı ve siyah renkli bir tür yabanarısı. 
angielski > turecki
yellow journalismsansasyonel gazetecilik. 
angielski > turecki
yellow poplarbot. laleağacı. 
angielski > turecki
yellow spotsarı nokta 
angielski > turecki
yellow-bellieds., k. dili ödlek, korkak. 
angielski > turecki
yellowishs. sarımtırak, sarımsı. 
angielski > turecki
yelpf. kesik ve acı bir sesle havlamak. i. kesik ve acı bir havlama. 
angielski > turecki
Yemeni. Yemen. 
angielski > turecki
Yemenii. Yemenli. s. 1. Yemen, Yemen´e özgü. 2. Yemenli. 
angielski > turecki
Yemenitei., s., bak. Yemeni. 
angielski > turecki
yen 1i. (çoğ. yen) yen (Japon para birimi). 
angielski > turecki
yen 2i., k. dili arzu. f. (--ned, --ning) k. dili arzu etmek, arzulamak. 
angielski > turecki
yeomançoğ. yeo.men (yo´mîn) i. 1. küçük çiftlik sahibi çiftçi. 2. den. bazı astsubaylara verilen bir unvan. 
angielski > turecki
yesz. evet. i. (çoğ. --es/--ses) olumlu cevap/oy. 
angielski > turecki
Yes, indeed!Elbette!/Gayet tabii! 
angielski > turecki
« Prev Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Szukaj terminu
  • Praca
  • Forum
  • Multiple search